ÇOCUKLAR İÇİN SİYASİ HAKLAR – ÖZGÜRLÜK HAKKI

Özgürlük, herhangi bir koşulla sınırlanmama, zorlamaya, kısıtlamaya bağlı olmaksızın düşünme ve davranma durumudur. Diğer bir ifadeyle, insanın her türlü dış etkiden bağımsız olarak kendi istencine, kendi düşüncesine göre karar vermesi halidir, ancak özgürlük sınırsız değildir. Özgürlüğün sınırları başkasının özgürlüğünün başladığı yerdir. Tüm çocukların demokratik toplumun gereklerine uygun bir şekilde özgürlük alanlarını yaşamaları bir haktır.

Özgürlük, hak, insan hakları, hukuksal eşitlik, eşit özgürlük, ayrımcılık yasağı, haysiyet (onur) gibi temel kavramlardan hareketle insan hakları genel kuramı oluşturulur. Bu kuram, “insan haysiyeti” temelinde “özgürlük ve eşitlik” denklemine dayanır. Özgürlük, herkese tanınmış bir insan hakkıdır. Hukukça yasaklanmamış olan, yasal ve serbest olandır. Özgür olmak, başkasına karşı öne sürülebilen haklara sahip olmaktır. Kişi, şu ya da bu biçimde karar verme ve davranma, iradesi doğrultusunda yapma ya da yapmama yetkisi ile “özgür”dür[1].

Özgürlük, bağlı ve bağımlı olmama, dış etkilerden bağımsızlık, engellenmeme ve zorlanmama halini dile getirir. Özgürlük kişinin iradesi ile baskı altında olmadan insan olmasının gereği olan ve insan onuruna uygun düşen isteklerini hayata geçirebilmesi ve buna ilişkin bir ortamda yaşaması ve bunu hissetmesidir. Özgürlüğün varlığı hukuk için gerekli olduğu gibi hukukun varlığı da özgürlük için gereklidir. Hukukun olmadığı yerde herkes kendinde istediğini yapabilme yetkisini görecektir[2].

Özgürlük herkes taralından ulaşılabilir değilse özgürlük yoktur. Hukuki eşitlik, öznelerin eşitliğini, serbest bireyler olarak insanların eşitliğini anlatır. Hukuk, bireylerin tam bir eşitlik içinde işlem görmelerini gerekli kılar. Hukuk önünde sadece özgür insanlar eşit olabilir. Şu halde eşitlik, özgürlüğün gelişimini değerlendirme aracı ve onu ilerletme ilkesidir. Keyfiliği dışlayan ve ayrımlara elden geldiğince izin vermeyen bir toplumda birey ve grupların özgürlüğü daha iyi korunur; hukuksal güvenlikleri de daha kolay sağlanır[3].

Eşitliği güvence altına almak, hak sahiplerinin ondan yararlanacak konumda olmasını sağlamaktır. Hukuk eşitliği, özgür kişilerin eşitliği, yani özgürlükte eşitliktir. Hukukun özünü, dilini ve araçlarını belirleyen bu eşitliktir. Dolayısıyla “eşit özgürlük” insan haklarının hem sınırı hem de güvencesidir. Yasa önünde eşitlik, hukuk önünde eşitlik kavramına göre daha dardır. Çocukların hukuk önünde eşit olması, eşit işlem görmesini gerekli kılar[4]. Çıkarların çatışması durumunda güçlü olan zayıf üzerinde iradesini kabul ettirecektir. Güçlüler, güçsüzleri ezecektir. Mutlak özgürlük, özgürlüksüzlüktür. Bu nedenle hukuk özgürlükleri tanır, düzenler, çerçevesini çizer ve gerektiğinde demokratik toplumun gerekliliklerine uygun olarak kısıtlar. Ama buradaki sınırlama, kısıtlama herkes için olacağından sürekli özgürlük sağlanır. Özgürlük, başkasının hakkına uymanın ve saygı göstermenin sonucudur. Hukuk hak sahibine hakkını teslim edeceği için, hukuk düzeni özgürlüğü tanır, geliştirir ve her türlü ihlale karşı korur[5]. Çocukların özgürlük isteme hakları sevgi ve şefkate ihtiyaç duymaları ve kendilerini güvende hissederek geliştirmelerini sağlamaları açısından çok önemlidir.

Hukuk kuralları, insanlara bir yandan belirli özgürlükler sağlarken diğer yandan da bazı sınırlamalar getirmekte ve özgürlüklerin çerçevesini belirlemektedir. Şayet böyle olmasaydı herkesin sınırsız özgürlüklere sahip bulunduğu bir yerde, özgürlükler çakışacak ve hiç kimse özgür olamayacaktı. Örneğin, hukuk kuralları sayesinde bir yandan otomobil satın alıp onun sahibi olurken, hukuk kurallarının getirdiği sınırlamalar sebebiyle otomobili dilediğimiz gibi istediğimiz hızda kullanamayız. Aynı doğrultuda olmak üzere, sahip olduğumuz bir topla istediğimiz her yerde oyun oynayamayız, bunun için müsait olan ve başkalarının özgürlüklerine müdahale etmeyeceğimiz alanları seçmek zorundayız[6].

[1] Kaboğlu, s.57.

[2] Atay, s. 49.

[3] Kaboğlu, s.59.

[4] Kaboğlu, s.59.

[5] Atay, s. 49.

[6] Ünal/Kılıç / Topçu / Aydın /Çolak / İnan / Aydın / Demir, Hukuk  ve Adalet Öğretim Materyali,  s. 33.