BİLİŞİM SUÇLARINDA ETKİN SORUŞTURMA VE YARGILAMA

1. Hukuk ihlallerinin önüne geçilebilmesi ve etkin bir adalet sisteminin sağlanması için, bilişim suçlarını araştıran, soruşturan ve yargılayan makamların bilişim alanında hangi kavramın neyi temsil ettiği veya hangi delilin hangi amaçla araştırılması gerektiğini bilecek düzeyde teknik ve bilimsel bilgiye sahip olması gerekmektedir. Bu amaçla bilişim suçlarını yargılayan özel mahkemelerin ve bilişim suçlarını soruşturan Cumhuriyet savcıları için de özel büroların kurulması gereklidir.  Özel bir mahkeme veya büro kurup, bu konuda bilgi sahibi hâkim ve savcıların görev yapmasını sağlamanın yanında ayrıca bilişim sistemleri konusunda eğitimli, özel olarak görevlendirilmiş, teknik bilgiye sahip ve hukuka uygun her türlü soruşturma taktik ve tekniklerini bilen adli kolluk görevlilerinin, Cumhuriyet savcılarının koordinesinde adli bilişim ve iletişim uzmanları ile birlikte hareket edebilecekleri soruşturma yöntemi yasallaştırılmalıdır. Soruşturmalar bizzat Cumhuriyet savcıları ve onların denetimi altındaki özel adli kolluk görevlileri ve adli bilişim uzmanları tarafından yapılmalıdır.

2. Dijital delillerin tespiti ve değerlendirilmesini sağlamak amacıyla adli kolluk görevlilerinin, adli bilişim uzmanı bilirkişilerin, Cumhuriyet savcılarının ve ceza hâkimlerinin eğitilmesi ve bilgilendirilmesi sürekli hale getirebilecek, bilişim ve teknoloji alanındaki gelişmeleri takip edebilecek, bilişim ve iletişim alanında uzmanlaşmış özel organize birimlerinin ivedilikle kurulması gerekmektedir. BİLİŞİM SUÇLARINDA DELİLLER TOPLANMADAN CUMHURİYET SAVCILARININ YETKİSİZLİK KARARI VERMESİNİN ÖNLENMESİNE YÖNELİK YASAL BİR DÜZENLEME YAPILMALIDIR. Çünkü deliller toplanmadan verilen yetkisizlik kararları suç ve suçluyla mücadelede zafiyet yaratacaktır.

3. Bilişim suçlarıyla mücadelede son teknolojinin en iyi şekilde kullanılması, bilişim teknolojisini kullanan kamu kurum ve kuruluşlarının, özel şirketlerin, özel ve kamu bankalarının önleyici  ve koruyucu tedbirleri almalarının sağlanması ve personellerinin bilişim suçlarıyla ilgili eğitime tabi tutularak farkındalık oluşturulması, bilişim teknolojileri kullanıcılarının ve toplumun bilişim suçlarının işlenme şekilleri ile ilgili olarak bilişim suçlarının mağduru olmaktan korumaya yönelik bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Kamu spotları, diziler, filmler, kısa mesajlar ve ilanlarla bilgilendirmeler yapılmalıdır. Bilişim okuryazarlığının okullarda zorunlu ders olarak okutulması gerekir.

4. Bilişim suçlarının önlenmesi ve suçluların cezalandırılması açısından ceza hukukunun ölçülülük ilkesine uygun olarak faillerin kusurlarına ve işledikleri suçların ağırlığına uygun cezaların yasalarda yer alması gerekmektedir.  Bilişim teknolojileri ve internetin kullanılması suretiyle kişilere veya topluma zarar veren veya tehlike oluşturan eylemlerin suç olarak belirlenmesi ve cezasız kalmaması açısından ortaya çıkan hukuki sorunların çözülebilmesi için yasal düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Bu yasal düzenlemeler, teknolojik gelişmelerin ve uluslararası yasal düzenlemelerin gerisinde olmamalıdır.

5. Bilişim teknolojileri ve internetin, mekân ve zaman tanımaz oluşu, bilişim teknolojileri ve internet ile suçların hızlı ve kolay işlenebilme özelliği nedeniyle, ulusal hukuk sistemleri çerçevesinde öngörülecek düzenlemelerin, zamanla yetersiz kalmaması için teknolojik gelişmeler ve siber âlem konularının iyi bir şekilde takip edilerek bilişim ceza hukuku politikası oluşturulmalıdır. Çünkü bilişim ceza hukukuna ilişkin hukuki ve teknik düzenleme gereksinimleri hızla ortaya çıkmakta ve değişmektedir. Verilerin ve delillerin güvenlik altına alınması için seri bir şekilde delil toplama ve yargılama usulü getirilmelidir. Ayrıca UYAP’da bilişim veri havuzu oluşturularak faillerin tespiti ve ilişkilendirilmesine yönelik hukuki düzenlemeler yapılmalıdır.

6. Bilişim sistemine yetkisiz erişim, bilişim sistemi ve veri güvenliği için tehdit veya zarara sebebiyet verebileceği için bilişim sistemi ve veri güvenliğinin korunma ihtiyacı bulunmaktadır. Eşyanın doğası gereği failin bilişim sistemine bir amaç için girmesi gerekmekte olup failin bilişim sistemine girme amacı için kalacağı süre ne kadar az olursa olsun korunan hukuki menfaatler ihlal edilmiş olacağından suçun oluştuğu kabul edilmelidir. Buna ilişkin yasal düzenleme yapılması gerekir.

7. Modern bilgi toplumunda bilgisayar ve internet kullanımının artması sonucu siber suçların sayısı ve nitelikleri hızla değişmektedir. Bilgisayar sistemlerine karşı hackleme, verileri değiştirme, verilere zarar verme, verileri erişilmez kılma veya  hileyle yönlendirme gibi eylemler gelişen teknoloji ile birlikte kanuni düzenlemelerin ötesinde öngörülemeyen şekilde yaygınlaşmaktadır. Çağdaş yaşam ekonomik, sosyal ve teknik olarak birbiriyle ilişki içerisindedir. Bilişim yoluyla işlenen suçların önlenebilmesi ve cezalandırılabilmesi için etkin ve verimli bir ceza politikası oluşturulması gerekmektedir. Bilişim suçlarında zaman ve yer kavramı değişkenlik arz etmektedir. Bilişim suçlarının yurt dışındaki veri ağları üzerinden veya ülke içerisinde ancak sahte kimliklerle açılmış hesaplarla yapılması faillerle mücadeleyi zorlaştırmaktadır. Bu nedenle ulusal ya da uluslar üstü bilişim soruşturmaları için demokratik hukuk devletinin gereklerine uygun bir şekilde uluslararası işbirliğini sağlayacak kanuni düzenlemelerin ve antlaşmaların yapılması gerekmektedir. AYRICA SİBER SALDIRILARA KARŞI SAVUNMA AMAÇLI MİLLİ BİR İLETİŞİM AĞININ KURULMASINA YÖNELİK DÜZENLEMELER YAPILMALIDIR.

8. Bilişim sistemini engelleme, bozma veya bilişim sistemini engelleme ya da bozma suretiyle haksız yarar sağlama suçları ile mücadele ederken klasik soruşturma yöntemlerinin dışına çıkılması şarttır. Hukuka uygun yöntemlerle elde edilecek delillere nasıl ulaşılacağı ve bu delillerin neyi temsil ettiği standardize edilerek geliştirilmesi ve sistematik hale getirilmesi gereklidir. Ceza muhakemesi alanında kaynak veri iletişiminin denetimi, telekomünikasyon ile soruşturma organlarının işbirliği, veri teslim etme yükümlülüğü ve şifre çözmeye yönelik yasal düzenlemeler yapılmalıdır

9. Bilişim sistemini engelleme, bozma veya bilişim sistemini engelleme ya da bozma suretiyle haksız yarar sağlama suçlarıyla failler, suçların mağduru olan bireylerin bilişim dokunulmazlığını, özel hayatlarının gizliliğini, iletişim ve haberleşme hürriyetlerini, internetin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle sonuçları ağır olan müdahalelerde bulunmaları nedeniyle TCK’nın 244’üncü maddesindeki cezalar artırılmalıdır. Çünkü bu suçlardaki hukuki yararlar bireylere ait bilişim sistemlerinin güvenli olarak işleyişi, mülkiyet veya zilyetlik haklarının korunması,  bilişim sisteminin güvenilirliği ile kamu güvenliği ve kamu düzeninin korunmasıdır. Gelişen iletişim teknolojileri ve bilişim sistemleri hayatın tüm alanlarında önemli değişikliklere neden olmakta, bu teknolojilerin ve sistemlerin ortaya çıkardığı yeni iletişim şekilleri, araç ve hizmetler hızla insanlığın tüm yaşamını etkilemeye devam etmektedir. Bilişim teknolojileri ve sistemlerinin sunduğu hizmetlerin nitelikleri gereği hem kişilerin bilişim güvenliğini hem de kamu güvenliği ve kamu düzeninin korunması amaçlanmıştır. Suçların önlenmesi ve suçluların cezalandırılması açısından ceza hukukunun ölçülülük ilkesine uygun olarak faillerin kusurlarına ve işledikleri suçların ağırlığına uygun cezaların yasalarda yer alması gerekmektedir. TCK’ 244’üncü maddesindeki cezalar bu suçlarla korunmak istenen yararlara hizmet etmekten uzaktır. Özellikle uygulamada cezaların genellikle asgari hadden verildiği göz önünde tutulduğunda cezaların artırılması şarttır.

10. Bilişim suçlarının en çok işlenen şekli olan banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçları zaman veya mekân sınırlaması olmaksızın hem küresel hem de yerel olarak kolay ve hızlı işlenmektedir. Bilişim suçlarından korunmaya yönelik önleyici tedbirlerin yeterli olmaması, bilişim teknolojilerini kullananların bilişim suçlarının mağdurları olabilecekleri konusunda farkındalıklarının olmaması ve mağdur bankaların önleyici tedbirler alma konusunda yeterince yatırım yapmamaları nedenleriyle bilişim suçları klasik suçlara nazaran hızla artış göstermekte olup, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçları özel bir suç olarak düzenlenmesi cezanın etkinliği ve fonksiyonları açısından yerinde bir düzenlemedir.  Çağımızda en etkili ödeme aracı olan banka veya kredi kartlarının sahte olarak üretilmesinden satılmasına, devredilmesinden satın alınmasına veya kabul edilmesine kadar birçok aşamada kullanılmasına kadar geçen süredeki her eylem cezalandırılmak suretiyle, gerçek veya tüzel kişilerin bilişim alanı kullanılmak suretiyle malvarlıklarına zarar verilmesinin önlenmesi amaçlanmaktadır.

11. Bilişim teknolojinin gelişmesi, değişmesi ve internet kullanımının artarak yaşamın hemen hemen her alanına girerek mal ve hizmetlerin alımında bir ödeme aracı haline gelen banka veya kredi kartı kullanımının yaygınlaşması beraberinde başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek üretilen, satılan, devredilen, satın alınan veya kabul edilen sahte banka veya kredi kartlarının kullanılarak yarar elde edilmesi suçunun giderek artmasına neden olmaktadır. Bundan dolayı, sahtecilik yapılan banka veya kredi kartlarının kullanılması suretiyle yarar sağlamak cezalandırılmak suretiyle, sahte banka veya kredi kartlarının piyasadaki dolaşımının cezalandırılması büyük önem arz etmektedir. Bankaların herkese kredi veya bankamatik kartı vermesinin önüne geçilmelidir. Banka veya kredi kartını vermenin sıkı şekil şartlarına tabi tutulması gerekir. Sahte kimliklerle alınan kredi veya banka kartları yüzbinlerce suçun işlenmesinde kullanılmaktadır. Bankacılık düzenleme ve denetleme kurumunun bankaları denetlemesi ve idari para cezaları ve/veya tehlike suçları oluşturulmak suretiyle bilişim suçlarının veya bilişim yoluyla işlenen suçlarının önlenmesi gerekir. Hesap bilgileri kişisel veri kapsamında olup hesap bilgilerinin korunmasında ihmal göstermenin TCK’da ayrı bir suç olarak düzenlenmesini önermekteyiz.

12. Çağımızda teknoloji ve internet kullanımının artması sonucu siber suçların sayısı ve nitelikleri hızla değişmektedir.  Sahte olarak oluşturulan banka veya kredi kartlarını kullanarak haksız yarar sağlama suçu hızla değişen ve gelişen teknoloji ile birlikte kanuni düzenlemelerin ötesinde sınır ve mekân gözetmeksizin öngörülemeyen bir şekilde yaygınlaşmaktadır. Modern hayat ekonomik, kültürel, siyasi, ticari, eğitim, sosyal ve teknik olarak birbiriyle ilişki içerisindedir. Banka veya kredi kartlarını suçlarının önlenebilmesi ve cezalandırılabilmesi için etkin ve verimli bir ceza politikası oluşturulması gerekmektedir. Ancak bu politikanın oluşturulmasında banka veya finans kuruluşlarına güvenli kart üretme ve güvenli kullanım için gerekli önleyici tedbirleri alma konusunda büyük görevler düşmektedir.

Doç. Dr. Cengiz APAYDIN
Cumhuriyet Savcısı