ÇOCUKLAR İÇİN SİYASİ HAKLAR – HUKUK GÜVENLİĞİNİ İSTEME HAKKI

Hukuk devleti, hukuk güvenliğini sağlamanın ve özgürlüğü güvence altına almanın “en ileri eşiği”dir. Kişi güvenliği ile hu­kuksal güvenlik arasında yakın bir ilişki kurulabilir. Bu ilişki, “ki­şiliğin özü’nün korunması hedefine yönelir[1].

Toplum içinde yaşayan farklı bakış açıları olan insanları ideolojiyle barış içinde yaşatamazsınız. Ancak hukuk güvenliğini sağlayan evrensel hukuk ilkeleri ile farklı köken, mezhep veya dinden olan insanları barış içinde birlikte yaşatabilirsiniz.  Demokrasilerde birlikte yaşayabilme becerisi kendiliğinden ortaya çıkmaz. Demokratik bir hukuk devletinde birlikte yaşayabilmek için, insanların doğuştan sahip oldukları temel hak ve özgürlükler çocuklara öğretilmeli ve hayat boyu beslenerek  geliştirilmelidir. Demokratik bir hukuk devletinde çocukların temel hak ve özgürlükleri öğrenmeleri ve içselleştirebilmeleri için en küçük yaşlardan itibaren eğitilmeleri gerekmektedir. Çocuklara, günlük yaşamda karşılaşabilecekleri hukuk ve adaleti ilgilendiren sorunların çözümüne katkı sağlayacak davranış biçimleri kazandıracak nitelikte,  geleneksel usullerden farklı bir eğitim ile toplumsal barışın bozulmamasının temin edilmesi gerekmektedir.

Hukuk devletinin ortak ölçütleri vardır: Yasama başta olmak üzere, bütün resmi makamların ve bireylerin hukuk kurallarına saygı göstermesi, bu kurallara uyulmaması durumunda bağımsız yargıçlar tarafından yaptırım kararı verilmesi; hukuk kuralının açık ve herkes tarafından bilinebilir olma özelliğidir[2].

Kanunda bir fiil suç olarak düzenlenmemiş ise, o fiil suç oluşturmaz. Kanunun açıkça yasaklamadığı her fiil meşrudur.  Temel hak ve özgürlüklere doğrudan müdahale oluşturan, bazı eylemlerin suç kabul edilmesi ve karşılıklarında ceza öngörülmesi faaliyetinde kişileri keyfiliğe karşı koruyan en önemli güvence suçta ve cezada kanunilik ilkesidir. Bir eylemden dolayı her hangi bir kimsenin cezalandırılabilmesi için o eylemin açık ve seçik bir biçimde yasada suç olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Hangi eylemin suç olduğu açık bir biçimde yasada yazılmalıdır. Bir eylem, ancak eylem gerçekleştirilmeden önce,  eylemin suç oluşturduğu ve suçun cezası kanun tarafından belirlenmiş ise cezalandırılabilir[3].  Nitekim TCK’nın 2. maddesinde şöyle denilmektedir:” Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz”. Çağdaş bir hukuk devletinde hukuk güvenliği şarttır.

Hukuk, herkesin haklarının ve yükümlülüklerinin tanımlandığı ve belirlendiği güvenlik ortamında anlamını bulur. Hukuki güvenlik, hukuk kuralının açık ve anlaşılır olması gereğini de ifade eder. Şu halde, güvenlik ile yasaların niteliği arasında sıkı bir bağlantı var. Hukuk güvenliği, kuralların (yasaların) kabul edilmesinden yürürlüğe girmesine kadar uyumlu olmasını gerekli kılar. “Hukuk sistemi” deyimi, anlatımını, düzenli bir bütünlük, düzgün bir “hukuk düzeni” arayışında bulur[4].

[1] Kaboğlu, s. 62.

[2] Kaboğlu, s. 62.

[3]Heinrich, s. 16-17.

[4]Kaboğlu, s. 62.