HUKUK YARGILAMASINA EGEMEN İLKELER -AVUKAT CENK AYHAN APAYDIN

  1. İLKELERİN ÖNEMİ

Hukuku anlamak, içselleştirmek ancak hukuka egemen ilkelerin bilinmesi ve somut olaylara uygulanması ile mümkün olup yargılamaya egemen ilkelerin yargı kararlarının temelini oluşturması şarttır. Yargılamaya egemen ilkeler ve yükümlülükler hukukun uygulanması ile adaletin sağlanması açısından hayati öneme sahiptir. Adil yargılanma ancak hukuka egemen ilkelerin yargılamaya ışık tutması ile etkili olacaktır.

B-GENEL OLARAK İLKELER, HAKLAR VE YÜKÜMLÜLÜKLER

 Tasarruf İlkesi, Taraflarca Getirilme İlkesi, Taleple Bağlılık İlkesi, Hukuki Dinlenilme Hakkı, Aleniyet İlkesi, Dürüst Davranma ve Doğruyu Söyleme Yükümlülüğü, Usul Ekonomisi İlkesi, Hâkimin Davaya İlişkin Tarafları Aydınlatma Ödevi, Hâkimin Tarafları Arabuluculuk Konusunda Bilgilendirme Yükümlülüğü, Hukukun Uygulanması ve Yargılamanın Mahkemece Hukuk Işığında İdare Yükümlülüğüdür.

Tasarruf ilkesi HMK m. 24’de şöyle düzenlenmiştir;  Hâkim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın, kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz. Kanunda açıkça belirtilmedikçe, hiç kimse kendi lehine olan davayı açmaya veya hakkını talep etmeye zorlanamaz. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri dava konusu hakkında, dava açıldıktan sonra da tasarruf yetkisi devam eder.

Taraflarca getirilme ilkesi HMK m. 25’de şöyle düzenlenmiştir; Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz. Kanunla belirtilen durumlar dışında, hâkim, kendiliğinden delil toplayamaz.

Taleple bağlılık ilkesi HMK m. 26’de şöyle düzenlenmiştir; Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan dahaazına karar verebilir. Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.

 Hukuki dinlenilme hakkı HMK m. 27’de şöyle düzenlenmiştir; Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını) Açıklama ve ispat hakkını, c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir.

Aleniyet ilkesi HMK m. 28’de şöyle düzenlenmiştir; Duruşma ve kararların bildirilmesi alenidir.  Duruşmaların bir kısmının veya tamamının gizli olarak yapılmasına ancak genel ahlâkın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hâllerde, ilgilinin talebi üzerine yahut resenmahkemece karar verilebilir. Tarafların gizlilik talebi ön sorunlar hakkındaki hükümler çerçevesinde gizli duruşmada incelenir ve karara bağlanır. Hâkim, bu kararının gerekçelerini, esas hakkındaki kararı ile birlikte açıklar. Hâkim, gizli yargılama işlemleri sırasında hazır bulunanları o yargılamayla ilgili edindikleri bilgileri açıklamamaları hususunda uyarır ve 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun gizliliğin ihlaline ilişkin hükmünün uygulanacağını ihtar ederek bu hususu tutanağa geçirir.

 Dürüst davranma ve doğruyu söyleme yükümlülüğü HMK m. 29’de şöyle düzenlenmiştir; Taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar. Taraflar, davanın dayanağı olan vakıalara ilişkin açıklamalarını gerçeğe uygun bir biçimde yapmakla yükümlüdürler.

Usul ekonomisi ilkesi HMK m. 30’de şöyle düzenlenmiştir;  Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.

Hâkimin davayı aydınlatma ödevi HMK m. 31’de şöyle düzenlenmiştir;   Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.

 Yargılamanın sevk ve idaresi HMK m. 32’de şöyle düzenlenmiştir;   Yargılamayı, hâkim sevk ve idare eder; yargılama düzeninin bozulmaması için gerekli her türlü tedbiri alır. Okunamayan veya uygunsuz yahut ilgisiz olan dilekçenin yeniden düzenlenmesi için uygun bir süre verilir ve bu dilekçe dosyada kalır. Verilen süre içinde yeni bir dilekçe düzenlenmezse, tekrar süre verilemez.

Hukukun uygulanması HMK m. 33’de şöyle düzenlenmiştir;  Hâkim, Türk hukukunu resen uygular.

AVUKAT CENK AYHAN APAYDIN