MALPRAKTİS EYLEMLERİNİN HUKUKİ VE CEZAİ ESASLARI (DÖRDÜNCÜ BÖLÜM)
26.Sağlık hizmeti almak üzere, kamu veya özel sağlık kuruluşları ile sağlık mesleği mensuplarına müracaat edenlerin, sağlık hizmetinin gereği olarak vermek zorunda oldukları veya kendilerine verilen hizmete ilişkin kişisel verileri işlenebilir. Sağlık hizmetinin verilmesi, kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi ile sağlık hizmetlerinin planlanması ve maliyetlerin hesaplanması amacıyla Sağlık Bakanlığı, birinci fıkra kapsamında elde edilen verileri alarak işleyebilir. Bu veriler, 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununda öngörülen şartlar dışında aktarılamaz.
27.Sağlık Bakanlığı, toplanan ve işlenen kişisel verilere, ilgili kişilerin kendilerinin veya yetki verdikleri üçüncü kişilerin erişimlerini sağlayacak bir sistem kurar. Kurulan sistemlerin güvenliği ve güvenilirliği ile ilgili standartlar Kişisel Verileri Koruma Kurulunun belirlediği ilkelere uygun olarak Sağlık Bakanlığınca belirlenir. Sağlık Bakanlığı, mevzuat uyarınca elde edilen kişisel sağlık verilerinin güvenliğinin sağlanması için gerekli tedbirleri alır; bu amaçla, sistemde kayıtlı bilgilerin hangi görevli tarafından ne amaçla kullanıldığının denetlenmesine imkân tanıyan bir güvenlik sistemi kurar.
28.Sağlık personeli istihdam eden kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişileri ve gerçek kişiler, istihdam ettiği personeli ve personel hareketlerini Bakanlığa bildirmekle yükümlüdür. Ancak bu yükümlülüğün yerine getirilmemiş olması yapılan müdahalenin sağlık müdahalesi olmadığı anlamına gelmemektedir.
29.Özel sağlık hizmeti veren kurum veya kuruluşta veya bağımsız olarak kendi özel muayenehanesinde görev yapan hekim hakkında, tıbbi malpraktis nedeniyle hastaya zarar verdiği iddiası söz konusu olursa hastanın kendisi veya yasal temsilcileri tarafından olayın meydana geldiği yerin Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yapılmalıdır[1]. Malpraktis iddialarında kolluğa değil, doğrudan Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yapılmasında hukuki ve fiili yarar bulunmaktadır.
30.Malpraktis iddialarında tıbbi müdahalenin yapıldığı yerdeki Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ivedi olarak toplanması gereken deliller toplanır. Şikâyetçinin ifadesi, şüpheli hekimin ifadesi, mağdurun iddialarına ilişkin fiziki ve ruhsal bulguları içeren hekim raporu, varsa tanık ifadeleri, film, vesaire tüm tıbbi kayıtlar eklemek suretiyle soruşturma yapılabilmesi için Sağlık Bakanlığı Mesleki Sorumluluk Kurulundan soruşturma izni alınması gerekir. SORUŞTURMA İZNİNİ SADECE CUMHURİYET SAVCISI TALEP EDEBİLİR KOLLUĞUN SORUŞTURMA İZNİ TALEP ETME YETKİSİ BULUNMAMAKTADIR.
31.Cumhuriyet savcısının öncelikle Sağlık Bakanlığı Mesleki Sorumluluk Kurulundan soruşturma izni istedikten sonra hekimin yaptığı muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlemler nedeniyle eyleminin malpraktis olup olmadığı, tıbbi müdahale ile istenmeyen netice arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı ile hekim ya da hekimlerin kusurlarının bulunup bulunmadığına ilişkin bilirkişi raporu alması şarttır. SORUŞTURMA İZNİ ALINMADAN BİLİRKİŞİ RAPORU ALINAMAZ. Bilirkişinin soruşturma izni alınmadan rapor düzenleme yetkisi bulunmamaktadır.
32.Cumhuriyet savcısı malpraktis iddialarında Sağlık Bakanlığı Mesleki Sorumluluk Kurulundan soruşturma izni almadan olayın şüphelisi olan hekim hakkında gözaltı kararı veremez ve hekimi tutuklamaya sevk edemez. Çünkü gözaltı ve tutuklama kararları koruma tedbiri olsa bile kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaktadır.
33.Sulh Ceza Hâkimi de malpraktis iddialarında ölüm olsa bile tutuklama kararı veremez. Hekim hakkında soruşturma izini verilmesi bir soruşturma ve kovuşturma şartıdır. Soruşturma izni alınmadan iddianame düzenlenmiş ise bu durum iddianamenin iadesi sebebidir. Böyle bir durumda mahkemenin iddianameyi iade etmesi gerekir.
34.Hekim sağlık mesleği mensubu olup tıbbi müdahalenin yapıldığı yerin ruhsatlı olup olmaması eylemi tıbbi müdahale olmaktan çıkarmaz. Bu nedenle ruhsatsız işletmelerde veya evde hatta sokakta bile yapılan tıbbi müdahale kapsamında şüpheli olan hekim hakkında soruşturma yapılması Sağlık Bakanlığı Mesleki Sorumluluk Kurulundan soruşturma iznine tabidir.
Avukat Cenk Ayhan APAYDIN
Ceza Hukuku Bilinci Platformu Yöneticisi
Yazar
CEZA HUKUKU BİLİNCİ TV
cezahukukubilinci.org
[1] Özkan, Hasan/Akyıldız, Öner, Sunay, Hasta-Hekim Hakları ve Davaları, 1. Baskı, Ankara, 2008, 92 vd.