ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL SUÇUNU AZALTMAYA YÖNELİK ÖNERİLER- AVUKAT CENK AYHAN APAYDIN
Özel hayat ne Anayasada ne de Türk Ceza Kanunu’nda net bir şekilde tanımlanmamıştır. Hukukun ve hayatın dinamizmi gözetildiğinde belirli ve kesin bir tanım yapmanın uygulamada problemler yaratacağı açıktır. Özel hayat kavramının içeriği ve sınırlarının yargı kararları ile belirlenmesinde hukuki ve fiili yararlar bulunmaktadır.
Ceza hukukunun en önemli bölümü suç oluşturan eylemlerin neler olduğudur. Bu durum kanunilik ilkesinin doğal sonucudur. Hem hukukçular hem hukukçu olmayanlar açısından özel hayatın gizliliği kapsamındaki tüm eylemlerin bilinmesi şart olup herkesin bu eylemleri gerçekleştirmemek yönünde bir irade oluşturması gerekir. Unutulmamalıdır ki, kanunu bilmemek mazeret sayılmaz.
5275 sayılı yasanın 10/2- f madde ve fıkrası gereğince özel hayatın gizli alanına karşı suçlardan (TCK madde 132, 133, 134, 135, 136, 137 ve 138) süreli hapis cezasına mahkûm olanlar, cezalarının üçte ikisini infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler. Cezaların infazında özellik arz etmesi ve suçun toplumsal barışı bozması nedenleriyle özel hayata ilişkin suçların işlenmemesine yönelik farkındalığın geliştirilmesi şarttır. Ülkemizde koruyucu ve önleyici ceza hukuku çalışmalarının kurumsallaştırması gerektiğini düşünmekteyim.
. ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLALİNE İLİŞKİN ÖRNEK MAHKEME KARARI
Sanıkla aralarındaki ilişkinin varlığını ve boyutunu kendisinde saklı tutan katılanın özel yaşam alanı kapsamındaki duygusal içerikli konuşmalarını içeren ses kaydını katılanın eski eşine gönderen sanığın eyleminin TCK’nın 134. maddesinin 2. fıkrasındaki görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturacağı, sanığın, katılan ile sevgili oldukları dönemde çekildikleri iki adet fotoğrafı facebookta …. kullanıcı adıyla açılan hesapta paylaşması nedeniyle de sanığın eyleminin kül halinde zincirleme olarak özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etme suçunu oluşturduğu anlaşıldığından; Sanığın sabit olan eylemine uyan kişilerin özel hayatına ilişkin görüntüleri ve sesleri hukuka aykırı olarak ifşa etmek suçundan TCK’nın 134/2 maddesi gereğince; suçun işleniş şekli, suç konusunun önem ve değeri nazara alınarak takdiren alt sınırdan ceza tayin edilerek 2 YIL HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, Sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla işlediği anlaşıldığından TCK’nın 43/1 maddesi gereğince sanığın cezası takdiren 1/4 oranında arttırılarak 2 YIL 6 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, Cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri nazara alınarak sanığın cezasından takdiren TCK’nın 62/1 maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak 2 YIL 1 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, Sanığa verilen hapis cezasının süresi nazara alındığında yasal olarak uygulanma imkanı bulunmadığından sanık hakkında CMK’nın 231 maddesi ile TCK’nın 50 ve 51 maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına, Sanığa .. 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/03/2017 tarih, 2015/..esas, 2017/… karar sayılı ilamı ile kasten yaralama suçundan verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasına ilişkin hükmün 13/11/2017 tarihinde kesinleştiği ve tekerrüre esas teşkil ettiği anlaşıldığından TCK’nın 58. maddesi gereğince sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, Sanık hakkında TCK’nın 58/7 maddesi gereğince MÜKERRİRLERE ÖZGÜ İNFAZ REJİMİNİN VE CEZANIN İNFAZINDAN SONRA DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİNİN UYGULANMASINA, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 gün ve 2014/140-2015/85 esas-karar sayılı iptal kararındaki hususları ve 15/04/2020 gün ve 31100 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile TCK’nun 53. maddesinde yapılan değişiklik gözetilerek, sanık hakkında TCK’nun 53/1-2-3 madde ve fıkraların UYGULANMASINA, İlişkin, sanığın yüzüne karşı, katılanın yokluğunda, Cumhuriyet savcısı .. katılımı ile talebe uygun olarak verilen karar tebliğinden itibaren iki hafta gün içerisinde mahkememize verilecek dilekçe veya tutanağa geçirilmek üzere zabıt katibine beyanda bulunmak veya bir başka Asliye Ceza Mahkemesi aracılığıyla dilekçe gönderilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere istinaf yolu açık olmak üzere kararın istinaf edilebileceği, istinaf edilmemesi halinde kesinleşeceğine yönelik karar açıkça okunup usulen anlatıldı.