ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL SUÇUNU OLUŞTURAN EYLEMLER- AVUKAT CENK AYHAN APAYDIN

Serbest hareketli bir suç olup değişik şekillerde işlenmektedir. Sanığın kullanmış olduğu cep telefonunun kamerası ile yoldan geçen katılanların fotoğraflarını çekmesi[1], sanığın sahte isimle açmış olduğu facebook hesabından müştekinin kendi kullanımında olan facebook hesabından daha önceden paylaşmış olduğu fotoğrafını alarak profil fotoğrafı olarak kullandığı ve bu hesaptan katılanın cep telefonu numarasını paylaşması özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturmaktadır. Sanığın eşi olan müştekinin cinsel hastalığı olduğuna ilişkin özel hayatına ilişkin gizli olan bir bilgiyi tanığa göndermesi özel hayatının gizliliğini ihlal ettiği eylemi oluşturmaktadır. Yine müştekinin dosya dışı şahıs yapmış olduğu görüntülü konuşmayı ve video kaydı içeriğinde müştekinin yüzünün ve cinsel organlarının göründüğü halde, dosya dışı şahıs videoyu sanığa göndermiş ise ve sanık video kaydını internet üzerinden yayınlarsa sanığın eylemi 5237 sayılı Kanunun 134. maddesindeki suçu oluşturmaktadır. 

          Anahtar deliğinden yahut kurduğu bir düzenekle, evin bir sakininin, öteki sakinini, konuğu, hizmetçiyi yatak odasında soyunurken seyredilmesi; birinin evinin bahçesindeki ağaca çıkarak komşunun evinin içini gözetlemesi; kimin girip çıktığını öğrenmek masadıyla bir kimsenin evinin kapısının gözetlenmesi; çalıştığı işyerinde ne olduğunu merak ederek arkadaşının masasının gözüne bakması; bir kimsenin çantasının karıştırılması; posta kutusuna bakılması; otel, pansiyon vs. çalışanının müşterinin odasında eşyasını karıştırması; kimin kimle beraber olduğunun araştırılması özel hayatın gizliliğinin ihlalidir[2]. Ayrıca kişinin plajda güneşlenirken fotoğrafının çekilmesi, kamusal alanda kişinin sürekli takip edilmesi, kamuya açık alanda öpüşen çiftlerin fotoğrafının çekilmesi, metro veya otobüste bir kişinin fotoğrafının çekilmesi eylemleri de özel hayatın gizliliği ihlal suçunu oluşturmaktadır[3].

 Aynı kapsamda olmak üzere bir kimsenin evinin gizlice gözetlenmesi, posta kutusunun veya cep telefonunun karıştırılması, deneme kabininde veya soyunma kabininde gizlice görüntü çekilmesi, bir kişinin uygunsuz görüntülerini kaydederek müştekinin rızası hilafına başkalarına göndermesi, sanık ile mağdurun MSN’de görüşme yaptıkları sırada sanığın mağdurun rızası dışında mağdurun soyunması veya hal ve hareketlerini kaydetmesi veya başkalarına vererek ifşa etmesi, sanık ile müşteki arasındaki özel yaşamlarına ilişkin mesaj metinlerinin başkaları ile paylaşılması, sanık tarafından müştekinin resminin çekilmesi, özel hayatın çıplak gözle seyredilmesi veya dinlenilmesi özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturmaktadır[4]. Yine bir AVM’nin bayanlar tuvaletine girip yan kabinde tuvalet ihtiyacını gidermek için gelen katılanı klozetin üzerine çıkarak seyreden sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 134/1-1.cümlesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkûmiyet kararı verilmiştir[5].

   Özel hayat kavramı belirlenirken mağdurun kişiliği, sosyal veya kültürel çevresi, varsa politik kimliği de göz önünde tutulmalıdır. Bu kapsamda politikacı, sanatçı veya bürokratların özel hayat alanlarının diğer kişilere göre daha dar olarak değerlendirilmesi gerekir. Ancak bu ölçüt belirtilen kişilerin özel hayatlarının olmadığı anlamına gelmemektedir. Hâkim veya Cumhuriyet savcısının somut olayın özelliklerine göre özel hayat kavramının sınırlarını netleştirmesi şarttır[6].

Özel hayatın gizliliğini ihlal eylemi bazen suç teşkil eden diğer eylemlerle birlikte işlenebilmekte olup eylemlerin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekir. Sanığın, müştekiye ait fotoğrafları müştekinin ailesi ve çalıştığı işyerine göndermek suretiyle tehdit ve müştekiyi etkisi basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede yaralamak suretiyle suça konu flaş bellek, cep telefonu ve ev anahtarını müştekiden tehdit ve cebir kullanarak alması eylemi kesintisiz olarak gerçekleştirdiğinde eylemler kül halinde müştekiye yönelik nitelikli yağma suçunu oluşturmaktadır. Aynı doğrultuda olmak üzere sanığın müştekiye ait kişisel veri kapsamında bulunan günlük kıyafetler ile çekilmiş resimlerini tanığa göndermesi ve müştekiye ait cep telefonunda bulunan numaraları ajandaya kaydetmek suretiyle ele geçirme şeklinde gerçekleşen eylemler bir bütün halinde 5237 sayılı TCK’nın 136/1. maddesinde düzenlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturmaktadır. Öte yandan eylemler farklı zamanlarda farklı yerlerde gerçekleşmiş ise eylemleri ayrı ayrı değerlendirmek gerekir.


[1] Sanığın kullanmış olduğu cep telefonunun kamerası ile yoldan geçen katılanların fotoğraflarını çektiği olayda sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 134/1-2. maddesindeki özel hayatın gizliliği ihlal suçundan mahkûmiyet kararı verilmiştir. Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 07. 07. 2025 tarihli, 2025/689 esas ve 2025/6085 sayılı kararı (UYAP isimli Yargıtay kararlarına özel erişim sağlayan sistemden alınmıştır).

[2] Hafızoğulları,Zeki / Özen, Muharrem, Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar, Ankara Barosu Dergisi, Yıl:67,  Sayı: 4, Ankara, 2009, s. 17.

[3] Akyürek, Güçlü, Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu, 3. Baskı, Ankara 2021, s.218.

[4] Apaydın, Cengiz, Gençlik Ceza Hukuku, İstanbul, 2023, s. 79.

[5] Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 21. 04. 2025 tarihli, 2025/110 esas ve 2025/4071 sayılı kararı (UYAP isimli Yargıtay kararlarına özel erişim sağlayan sistemden alınmıştır).

[6] Özbek ve diğerleri, Özel Hükümler, s. 551.