HAKARET SUÇLARININ CEZALARI VE SONUÇLARI
Hakaret suçunun cezaları TCK’nın 125. maddesinde düzenlenmiş olup şöyle denilmektedir; (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır[1]. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
Cezanın tespitinde ceza hukukuna egemen ilkeler izlenmelidir. Nitekim Yargıtay’ın aynı doğrultudaki bir kararında şöyle denilmektedir;” 5237 sayılı Kanun’da hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü hallerde, aynı Kanun’un 61. maddesinde öngörülen ölçütlere göre somut olay irdelenip, anılan Kanun’un 3. maddesindeki fiille orantılı ceza verilmesi ilkesi de gözetilerek, öncelikle seçenekli yaptırımlardan hangisinin seçildiğinin gösterilmesi, sonrasında da alt ve üst sınırlar arasında temel cezanın belirlenmesi gerekirken, seçimlik ceza öngören hakaret suçunda yeterli gerekçe gösterilmeden ve sanığın hürriyeti bağlayıcı bir ceza ile cezalandırılmasının hangi sebeple somut olayın koşullarında zorlayıcı bir ihtiyaçtan kaynaklandığı açıklanmadan orantılılık ilkesine aykırı şekilde hapis cezasının tercih edilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur”[2].
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
(5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.
TCK’nı 43. Maddesine göre bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır. Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır.
14.04.2011 tarihinden yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL’ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkûmiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında tayin edilen 3.000,00 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle kesin olup istinafı ve temyizi mümkün değildir.
Tekerrürün uygulandığı hallerde tekerrüre esas alınan ilamın uzlaştırma kapsamına alınması halinde dosyanın resen uyarlama talebi işletilmek suretiyle ön ödeme bürosuna gönderilmesi sağlanmalıdır. Diğer bir ifadeyle, mahkemece uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi şarttır.
Tekerrüre
esas alınan ilamın, sanığın güncel adli sicil kaydında bulunmaması veya silinmiş
olması hallerinde sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas başka ilam yoksa
tekerrür hükümleri uygulanamaz. Nitekim Yargıtay’ın aynı doğrultudaki bir
kararında şöyle denilmektedir;” Sanık hakkında, adli sicil kaydında yer alan
Kapatılan Karamürsel Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2010/170 esas 2010/508 karar
sayılı ilamı ile verilen hapisten çevrili adli para cezasının tekerrüre esas
teşkil ettiği anlaşıldığından, cezasının infazında tekerrür hükümlerinin
uygulanmasına, hükmedilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre
çektirilmesine, ayrıca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik
hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği, ancak tekerrüre esas alınan ilamın,
sanığın güncel adli sicil kaydında bulunmadığı, silinmiş olduğu, sanığın adli
sicil kaydında tekerrüre esas başka ilamında bulunmadığı anlaşılmakla, sanık
hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması hukuka aykırı bulunmuş ve bu
aykırılığın düzeltilmesi mümkün görülmüştür”[3].
[1] Hakarette mahkeme seçimlik cezalardan birini tercih edebilmektedir. Örneğin sanığı üzerine atılı müştekiye yönelik olarak hakaret suçunu işlediği yapılan yargılamada sübuta ermekle; sanığın eylemine uyan TCK’nın 125/2 maddesi yollamasıyla TCK’nın 125/1 maddesi gereğince takdiren ve tercihen 90 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçu birden fazla kez işlediği anlaşıldığından, TCK’nın 43/1 maddesi gereğince cezasından 1/4 oranında artırım yapılarak 112 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, yargılama sürecindeki davranışları lehine takdiri indirim sebebi kabul edilerek TCK’nın 62. maddesi gereğince cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 93 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında verilen 93 gün adli para cezasının, günlüğü TCK 52/2 maddesi gereği 100,00-TL’den hesaplanarak,9300TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın güncel sabıka kaydına göre suç işlemeye eğilimli kişiliği nazara alınarak ilerde tekrar suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığı dolayısıyla 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, sanığa verilen cezanın niteliği gereği sanık hakkında 5237 Sayılı TCK’nın 51. ve 53. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir, şeklinde hüküm kurulabilir.
Avukat Cenk Ayhan APAYDIN
Ceza Hukuku Bilinci Platformu Yöneticisi
Yazar
CEZA HUKUKU BİLİNCİ TV
cezahukukubilinci.org
[2] Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 12. 02. 2025 tarihli, 2023/3467 esas ve 2025/8812 sayılı kararı (UYAP isimli Yargıtay kararlarına özel erişim sağlayan sistemden alınmıştır).
[3] Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 14. 05. 2025 tarihli, 2023/14724 esas ve 2025/5262 sayılı kararı (UYAP isimli Yargıtay kararlarına özel erişim sağlayan sistemden alınmıştır).